LUZBY BERNAL

sábado, 30 de julio de 2011

Yarından sonra ramazân-ı şerîf başlıyor

İSTİKAMET
Ramazan Ayvallı
ramazan.ayvalli@tg.com.tr
30 Temmuz 2011 Cumartesi
Yarından sonra ramazân-ı şerîf başlıyor
Dün, zikredilmesinde lüzûm gördüğümüz, biraz uzunca olan bir mukaddimeden sonra, bugünkü makâlemizde Ramazân” ayı ve “Oruç”la ilgili biraz bilgi vermek istiyoruz:
“Ramazân” kelimesi, bildiğiniz gibi “yanmak” demektir. Çünkü bu ayda oruç tutan ve tevbe edenlerin günâhları yanar, yok olur.
Büyük sahâbî Selmân-ı Fârisî‘nin (radıyallahü anh) rivâyetine göre, Peygamber Efendimiz, Şa’bân ayının son günü îrâd buyurdukları bir hutbelerinde şöyle buyurdular:
“Ey Müslümânlar! Üzerinize öyle büyük bir ay gölge vermek üzeredir ki, bu aydaki bir gece [ki bu Kadir gecesidir], bin aydan hayırlı, daha faydalıdır. Allahü teâlâ, bu ayda, her gün oruç tutulmasını emretti. Bu ayda, geceleri terâvîh namazı kılmak da sünnettir. Bu ayda, Allah için ufak bir iyilik yapmak, başka aylarda, farz yapmak gibidir. Bu ayda, bir farz yapmak, başka ayda yetmiş farz yapmak gibidir. Bu ay, sabır ayıdır. Sabredenin gideceği yer Cennettir. Bu ay, iyi geçinmek ayıdır. Bu ayda mü’minlerin rızkı artar. Bir kimse, bu ayda, bir oruçluya iftâr verirse, günâhları affolur. Hak teâlâ, onu Cehennem ateşinden âzâd eder. O oruçlunun sevâbı kadar, ona da sevâp verilir.”

“MAHRUM MU KALACAĞIZ?”
Resûlullahın bu hutbesini dinleyen Eshâb-ı kirâm dediler ki:
“Yâ Resûlallah! Her birimiz, bir oruçluyu iftâr edecek, onu doyuracak kadar zengin değiliz. Bu büyük sevâptan biz mahrûm mu kalacağız?”
Resûlullah (aleyhisselâm), Eshâbına şöyle cevap verdi:
“Bir hurma ile iftâr verene de, yalnız su ile oruç açtırana da, biraz süt ikrâm edene de, bu sevâp verilecektir. Bu ay, öyle bir aydır ki, ilk günleri rahmet, ortası afv ve mağfiret ve sonu Cehennemden âzâd olmaktır. Allahü teâlâ, bu ayda, emri altında olanların [ya’nî işçinin, me’mûrun, askerin ve talebenin] vazîfesini hafîfletenleri [ya’nî patronları, âmirleri, kumandanları ve müdürleri] affedip Cehennem ateşinden kurtarır.”
Peygamber Efendimiz sözüne devâmla şöyle buyurdu:
“Bu ayda şu dört şeyi çok yapınız. Bunun ikisini, Allahü teâlâ çok sever. Bunlar, Kelime-i şehâdet söylemek ve istiğfâr etmektir. İkisini de, zâten her zaman yapmanız lâzımdır. Bunlar da, Allahü teâlâdan Cenneti istemek ve Cehennem ateşinden O’na sığınmaktır. Bu ayda, bir oruçluya su veren bir kimse, kıyâmet günü susuz kalmayacaktır.”
Resûlullah Efendimiz (aleyhisselâm) buyurmuşlardır ki:
“Ramazân orucunu farz bilip sevâb bekleyerek oruç tutanların günâhları affolur.” [Buhârî]
“Ramazân ayı gelince, Cennet kapıları açılır. Cehennem kapıları kapanır ve şeytânlar zincire bağlanır.”
“Ramazân, bereket ayıdır. Allah bu ayda, günâhları bağışlar, duâları kabul eder. Bu ayın hakkını gözetin! Ancak Cehenneme gidecek olan, bu ayda rahmetten mahrûm kalır.” [Taberânî]

HÜRMET ETMELİ
İdrâkiyle şerefleneceğimiz mübârek Ramazân ayına hürmet etmek lâzımdır. Hürmet etmek için de, Allahü teâlânın emirlerini yerine getirmeli, yasaklarından kaçınmalıdır. Oruç tutup da, çeşitli günâhlar işleyen, meselâ gıybet eden, yalan söyleyen, kalb kıran, harâmlardan kaçmayan bir kimse, Ramazân ayına hürmet etmemiş olur.
Bu konuda, muhtelif hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
“Ramazân ayına çok hürmet etmelidir. Onun rahmeti mü’minleri sevindiricidir. O, öyle bir aydır ki; ilk günleri rahmet, ortası mağfiret ve sonu Cehennem ateşinden kurtulmaktır.”
“Allahü teâlâ, ramazân ayında günâh işlemeyi terk eden kimsenin, onbir aylık günâhını mağfiret eder.”
“Dikkatli olun. Ramazân ayındaki sevâp ve günâhlar katlarıyla yazılır. Ramazânda çok namaz kılınız. Çok Kur’ân-ı kerîm okuyunuz. Çünkü ramazân ayında okunan Kur’ân-ı kerîmin her bir harfi için, Cenâb-ı Hak, Cennet bahçelerinden bir bahçe ihsân eder.”
“Ramazân ayında bir günâh işleyen, iki azâba müstehak olur. Ramazân ayında bir iyilik eden de, iki sevâba kavuşur.”
“Ramazân ayının gündüz ve gecesinde Kur’ân-ı kerîmden bir âyet okuyana, her harfi için bir şehîd sevâbı verilir.”

No hay comentarios: